Rahim Ağzı (serviks) Kanseri
Rahim Ağzı Kanseri Nedir?
Rahim ağzı kanseri, serviks (servikal) denilen rahmin ağzına yerleşen bir tür kanserdir. Serviks rahmin alt kısmına verilen isimdir. Vajinayı ve rahmi birleştiren kısımdır. Rahim ağzı kanseri birden değil de sonradan kansere olan bazı kanser öncesi değişikliklere takiben genel olarak yıllar sonrası oluşur. Rahim ağzının yüzeyini oluşturan hücrelerin, anormal hücrelere dönüşümüyle “kanser öncüleri” (CİN) denilecek hücreler ortaya çıkmaktadır. Kanser öncesi değişikler için CİN (servikal intraepitalyal neoplazi) veya (skuamoz intraepitalyal lezyon) terimleri kullanılmaktadır.
Kanser taramalarında kullanılan smear testinin yaygınlaşmasıyla erken teşhis ile servikal kanserlerinden ölüm oranı belirgin şekilde azalmıştır.
Rahim ağzı yarası (kanseri) ortalama yaş aralığı 35-55 dir. 20 yaş altında çok az rastlanan bir hastalıktır. Yalnız 65 yaş üzeri kadınlarda da görülebilmektedir. Cinsel aktif olan kadınlarda 70 yaşına kadar pap smear testinin düzenli bir şekilde yaptırmalarını öneriyoruz. Rahim kanseri kadınların büyük çoğunluğunda (tamamına yakınında) HPV saptanmaktadır. HPV virüsün ana bulaşma yolu cinsel ilişki ile olur.
Günümüzde HPV virüsüne karşı geliştirilmiş aşı bulunmaktadır.
Kadınlarda en sık görülen 5 kanser türünden biridir. Yaklaşık yılda 500 bin kişiyi etkilemektedir. Rahim ağzı servikal kanseri öncüleri erken saptanım tedavi edilmediklerinde rahim ağzı kanserlerine dönüşürler.
Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri
Rahim ağzı (serviks) kanserlerinin erken evre kanserleri ve öncü lezyonları genellikler genel olarak belirti ve burgu vermemektedirler. Kanser sıklıkla çevre dokulara yayıldıktan sonra belirti vermeye başlar. Rahim kanserlerinde en sık karşılaştığımız belirtiler ise vajinal kanamadır. Rahim ağzı kanser belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Vajinal kanamalar.
- Cinsel ilişki esnasında ağrı.
- Adet (Reng) gören kadınlarda adet arasında kanama olması.
- Adet (Reng) süresinin uzaması.
- Kanlı olmayan anormal olan kokulu akıntılar.
- Menopoz sonrasında kanama.
- Pelvik ağrı ve kilo kayıpları.
- İdrar yaparken ağrı.
- Tek bir bacakta şişkinlik oluşması.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz belirti ve bulgular Serviks (rahim ağzı kanseri) dışındaki hastalıklarda da görülebilir. Meselâ: enfeksiyon durumunda da bu belirtiler görülmektedir. Ancak bu belirtileri göz ardı edip kanserin ilerlemesine izin vermemeliyiz. Kanserin ilerlemesi tedavi başarısının azalmaktadır. Bunun için yakınması olan kadınların mutlaka ve mutlaka uzman bir hekime başvurmaları gerekmektedir.
Rahim Ağzı Kanseri ve Öncü Lezyonlar İçin Risk Faktörleri
- Sigara kullanmak.
- Sebze ve meyveden fakir beslenmek (kötü beslenmek)
- Erken (16 yaştan önce) başlayan cinsel deneyim.
- Düşük sosyoekonomik durumu.
- Uzun süre doğum kontrol hapı kullanan kişilerde.
- İlk gebelik yaşının küçük olması.
- Çok sayıda gebelik yaşayanlar.
- Riskli HPV virüsüne maruz kalmak.
- Bağışıklık sisteminin zayıf olması.
- Anne veya kız kardeşte rahim ağzı kanseri olması.
- Aşırı kilolar.
Rahim Ağzı Kanseri Önlenebilir Mi?
Rahim kanserinde, risk faktörünün bir kısmı kişinin kendi kontrolünde olması, günümüzde tarama testlerinin olması, en çok karşılaştığımız HPV tipine karşı aşının olması ile önlenebilir kanser türlerinden biridir. Kanserden korunmak için risk faktörlerinin ve bunlardan kaçınmak gerekir. Uzman kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına giderek düzenli bir şekilde pelvik muayene yaptırmalısınız. Ayrıca smear testti yaptırmalısınız. Rahim kanserlerinin diğer kanserlerden ayıran en önemli farkı ise, sebebinin bilinmesi ve önleniyor olmasıdır. Rahim ağzı kanserinin nedeni cinsel yolla bulaşan Human Papilloma (HPV) virüsüdür. Genital HPV enfeksiyonu dünya çapında en sık rastladığımız cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Kişilerin cinsel ilişki esnasında deriden deriye teması ile bulaşır.
Kanser tarama testleri hiçbir burgusu olmayan kişilerde kanser işaretlerini aramak için yapılır. Rahim kanserleri için bu taramalar oldukça başarılıdır. Rahim kanserini erken yakalamanın en başarılı yolu ise düzenli smear testi yaptırmaktır.
Ayrıca yukarıdaki belirttiklerimizin dışında kanserin önlenmesi için;
Sigarayı bırakmak gerekir.
Erken yaşta cinsel ilişkiden kaçınmak.
İlişki esnasında Prezervatif kullanmaya özen göstermek.
Dengeli ve düzenli beslenmek.
Cinsel partner sayısını azaltmak.
Aşırı kilolu olmaktan kaçınmak olarak sayabiliriz.
Rahim Ağzı Kanserinin Tanısı Nasıl Konulur?
Pap smear testi tanı testi değildir, sadece tarama testidir. Budan dolayı sonuçta bir anormallik olduğunda prekanseröz bir değişiklik veya kanser olup olmadığını anlayabilmek için bazı ek testler (kolposkopi, biyopsi, endoservikal kürtaj) yapılması gerekmektedir. Rahim kanserlerinde de bazı kanser türlerinde olduğu gibi bazı belirtileri başka hastalıklara işaret etmektedir. Ayrıca bunların dışında kişinin ve ailesinin tıbbi geçmişi, rahim ağzı (servikal) kanserine ait belirtiler, risk faktörleri sorulmaktadır. Hastaya fizik muayene ve kanserin yayılıp yayılmadığını anlayabilmek için lenf bezlerini muayene ediyoruz.
Biyopsi: Rahim ağzı (servikal) prekanser ve kanserlerine tanı koymak için kullanılan çeşitli biyopsi yöntemleri vardır. Rahim ağzı kanser tanısını netleştirmede kullanılan en önemli yöntemlerden biridir. Rahim içi zarından bir çarpa alınıp mikroskop altında inceleme işlemine biyopsi denir. Biyopsi işlemin de en önemli unsur doğru olan yerden biyopsi alınmasıdır. Burada da en önemli nokta ise kolposkopi işlemini yapacak olan uzman doktorun kolposkopik muayene hakkında yeterli bilgiye sahip olması gerekir. Yanlış yerden biyopsinin alınması hastanın sağlığı açısından faturası oldukça ağır olmaktadır. Kolposkopik muayene yöntemini jinekolog onkologlar tarafından çok sık kullanılan bir yöntemdir. Patolog tarafından yapılan mikroskobik inceleme sonunda kanser hücre tipi, yapısı da ortaya konulmaktadır. Bu işlem esmasında anestezi gerektirmeyen bu işlem sonrası hasta kramp ve ağrılar yaşayabilir. Bu durumda ağır kesiciler kullanılarak giderilir.
Alınan biyopsi miktarı doktorlara net kanser tanısı koymaları için yeterli olmadığı durumda ise, Dilatasyon ve küretaj (D&C) işlemi yapılmaktadır. Dilatasyon işlemi rahim ağzı genişletilerek bir takım özel aletler ile rahim içi doku kazıyarak örnek alma işlemidir.
Biyopsi ile prekanseröz lezyon saptanan kişilerde anormal olan dokunun LEEP (LLETZ) veya konizasyon (soğuk bıçak) yöntemi ile kesilerek çıkarılmasıdır.
Histeroskopi: Anormal vajinal kanaması olan hastalarda kullanılan bir yöntemdir. İnce bir teleskop ile rahmin içine girilir. İşlem sırasında rahmin içini tuzlu suyla doldurarak anormal kanamaya neyin sebebiyet verdiğini hekimler bulmaya çalışır. Gerektiği durumlarda biyopsi yapılmaktadır.
Hasta olan kişinin durumuna ve tedaviye yaklaşımlarına göre ihtiyaca göre bilgisayarlı tomografi (BT), akciğer grafiği, pozitron emisyon tomografi (PET), tam kan sayımı ile Ca 125 kan testi yapılır. Ayrıca kanserin rektuma veya mesane ye yayılıp yayılmadığını ise Sistoskopi ve Proktoskopi dediğimiz işlemler ile araştırılır.
Rahim Ağzı Kanserinin Evreleri
Rahim kanserlerinde en önemli unsur tanı konulduktan sonra hastalığın vücuda yayılımını gösteren evrelerin belirlenmesidir. Kanserin evreleri tedavi stratejisini belirlemektedir. Tümörün yayılma alanına evrelere ayrılmaktadır.
Rahim kanseri evre 0: Bu evre kanser öncesi evresidir. Kanser hücresi sadece endometriyum hücrelerinin yüzey tabakalarında bulunurlar. Hücrenin alt tabakalarına henüz yerleşmemişlerdir. Yakın lenf bezlerine ve vücudun uzak bölgelerine yayılmamış olanıdır.
Rahim kanseri evre 1: Tümör sadece rahmin gövdesinde gelişir. Rahim ağzı salgı bezlerimde de gelişmesi mümkün olmaktadır. Vücudun uzak bölgelerine yayılmamıştır. 1 Evre kanserler kendi aralarında ikiye ayrılırlar. Bunları şu şekilde açabiliriz.
Evre IA: Bu kanser evresierken formunda kanser endometriyumdadır ve rahmin kas dokularına (miyometriyum) yarısından daha azında gelişmiş olmaktadır. Böylece kanser lenf bezlerine ve vücudun uzak bölgelerine yayılmamış olanıdır.
Evre IB: Endometriyumdan miyometriyumun yarısından fazlasına kanser yayılmıştır. Yalnız kanser rahim gövdesinin dışına yayılmamıştır.
Rahim kanseri evre 2: Kanser rahim gövdesinden yayılmış ve rahim ağzı destek bağ dokularına kadar ilerlemiş olan kanser evresidir. Kanser lenf bezlerine ve vücudun uzak bölgesine yayılmamıştır.
Rahim kanseri evre 3: Kanser rahimin dışına yayılmıştır. Leğen kemiği bölgesindeki yakın dokulara yayılmıştır. Lenf bezlerine de yayılmıştır.
Rahim kanseri evre 4: Kanser, rahim bölgesi dışına ulaşmıştır. Bağırsak, mesane, akciğer ve kemikler gibi uzak organlara yayılmıştır.
Rahim (Serviks) Kanseri Tedavi Yöntemleri
Rahim (Serviks) kanseri tedavi yöntemleri, cerrahi ve radyoterapi olarak 2 guruba ayrılır.
Kanserin erken evrelerinde hastalığın yayılımı çok az olmasından cerrahi tedavi ön plana çıkar. Hangi işlemlerin uygulanacağına karar verilmesinde, kanserin boyutu, kanserin evresi ve hastanın ileriki zamanda gebelik isteyip istememesine göre karar verilir.
Radyoterapi, rahim ağzı (serviks) kanserlerinde her evrede kullanılabilen tedavi yöntemdir.
İleri evre kanserlerde ise öncelikli tedavi yöntemi radyoterapidir. Cerrahi tedavide rahim ağzı bölgesine yerleşen primör tümör ve olası yayılım bölgelerinin temizlenmesinin hedefliyoruz. Cerrahi tedavi tümörün boyutuna göre küçük cerrahi tekniklerden; tüm rahim, rahim ağzı, lenf bezlerinin alınmasına kadar büyük cerrahi teknikleri olarak değişiklik gösterir. Bunları şu şekilde açıklayabiliriz.
Sadece Kanserli Bölgenin Çıkarılması: Çok küçük boyuttaki rahim kanseri hastalarında koni biyopsi işlemiyle yapının çıkarılması münkündür. Bu işlem ile çıkarılan rahim boynu dokusu dışında diğer serviks bölgesine müdahale etmiyoruz. İleri dönemde gebelik isteyen kadınlarda, hastalıkların derecesinin izin vermesi durumunda tercih edilen bir yöntemdir.
Trakelektomi (Rahim boynunun çıkartılması): Trakelektomi adı verilen cerrahi prosüdürdür. Rahmin boynu ve bu yapıyı çevreleyen dokuların bazılarının çıkarılması işlemidir.Serviks kanserinde erken evre kanserlerinde tercih edilir. Bu işlem sonrasında hastanın rahmine müdahale edilmediği için ileriki zamanlarda kişi tekrar gebe kalabilmektedir.
Histerektomi (rahim boynu ve rahim dokusunun çıkartılması): Erken evre rahim kanserlerinde tercih edilen cerrahi yöntemlerden bir tanesi de histerektomi ameliyatıdır. Bu yapılan ameliyatla uterus (rahim), rahmin boynu, vajinanın bir bölgesine ek olarak yumurtalık ve fallopi tüpü gibi yapıların çıkarılmasında yapılmaktadır. Histerektomi ile hasta bu hastalıktan tamamen kurtulabilir ve hastalığın tekrar ortaya çıkma şansıda ortadan kalkmış olmaktadır. Yalnız hastanın üreme organlarının çıkarılması nedeniyle kişi ameliyat sonrasında hamile kalamaz.
Bazı hastalarımızda cerrahi girişimlere ek olarak yüksek enerjili ışınlar kullanılmasıyla gerçekleşen radyoterapi (radyasyon tedavisi) uygulanmaktadır. Radyoterapi genellikle kemoterapi ile birlikte ileri evre rahim kanseri hastalar için başvurulan bir yöntemdir.
Radyoterapi sonrasında kişinin üreme hücreleri ve yumurtalarının hasarlanmasından dolayı hasta menopoz dönemine geçebilmektedir.
Kemoterapi: güçlü ilaçlarla kanser hücrelerinin ortadan kaldırılmasını hedefleyen tedavi yöntemidir. Kanserin ilaçla tedavi edilmesi anlamına gelmektedir. Kemoterapi ilaçları hastaya damar yolundan veya ağızdan verilmektedir. Ayrıca bu işlemler dışında kanser hücrelerindeki farklı özelliklerin ortaya konmasıyla da hedefe yönelik tedavi kapsamında çeşitli ilaçlara başvurulmaktadır. İlerlemiş serviks kanserlerinde kemoterapi ile birlikte uygulanabilen tedavi biçimidir.
Yukarıdaki belirtmiş olduklarımızın dışında hastanın kendi bağışıklık sistemine kanser hastalığı ile mücadelesini güçlendiren ilaç tedavisine de immünoterapi adı verilmektedir. Bu tedavi özellik ileri evredeki ve diğer tedavi yöntemlerine cevap alınmamış hastalarda immünoterapi uygulaması yapılır.Kanser hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafınca tespit edilmesi ve böylece ortadan kaldırılması sağlanmaktadır.
Erken evrelerde tespit edilen serviks (rahim ağzı) kanseri hastalarında uygun tedavi ile 5 yıllık sağ kalım oranı %92 dir. Rahim ağzı kanseri belirtisi fark eder etmez uzman bir hekime başvurmanızı öneriyoruz.